The Terminal üzerine geç kalmış bir yazı



Özür Dilerim Tom Hanks Abey.
Seni bu kadar sevipde geç yazdığım için.

Ayem sori...


Geçen Cumartesi birşeyi daha fark ettim
Tom Hanks’i çok seviyorum malum..
Bunu bilmiyorsunuz tabi
Ama benim hatam hiç bahsetmedim
Beni bilenler biliyor dünyaya bir daha geldiğimde Tom Hanks’in kardeşi olmak istediğimi
Malum adam müthiş bir oyuncu
Ne zaman bir filmini izlesem sanki abim oynuyormuş gibi oluyor
Sonunda Tom Hanks’in öldüğü filmlerde az küfretmedim
Yalnız işte yine geçen cumartesi bir filmini çekti canım
Ekmek gibi su gibiçekti yani
The Terminal...
Durur muyuym çıkardım arşivden açtım
Yüzlerce film var bende- hepsinide izlemişimdir
Sıkıldım da artık film izlemekten diyebilirim
Ama ne zaman görsem izleyeceğim filmlerden biridir ki the terminal
Ve de en sevdiğim film olduğu için bildiğin canım çekiyor işte.
Konusu;

Tom abey Rusya’lıdır. Tam New York’a uçarken o sırada Rusya’da hükümet devrilir. Havaalanına indiğinde sadece işini görücek bir iki cümle ingilizce biliyordur. Pasaportu iptal edilmiştir. Ne Rusya’ya ne de Amerika’ya giremez. Mecburen terminalde yaşar. Filmde o terminalde kim maceralarını anlatıyor. Bie de aşık oluyor tabi. Aşksız film mi olur?

Ama hala her izlediğimde gözlerimde bir ışık dudağımda gülümseme ile izliyorum filmi. İzlemeyeniniz var ise şiddetle tavsiye ediyorum. Özellikle yarım yamalak ingilizce konuşmasına hayran kalıcaksınız.Ve tabi ki Chatrine Zeta Jones... Ne güzel kadın yahu demeye devam edeceksiniz.


Mutlaka izleyin şiddetle tavsiye...

Yorumlar

  1. paylaşımın için sağol.ben de iki kez izledim,güzel film gerçekten!

    YanıtlaSil
  2. anlamadığım neden illa abin olsun istiyorsun yerinde olsan direk tom hanks olmak isterim ya :)

    YanıtlaSil
  3. karakutu kardeş yerinde gözüm yok
    abim olsun yeter :D
    oynadığı filmde figüran olam yeter yahu
    yüzünü yakından görem :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyorum Sana Giden Bütün Yollar Kapalı

Orhan Veli'nin ölümü ve mezarı

Dünyanın bilinen ilk şiiri