Şair ve Şiir Üzerine Cemal Süreya bakışı Ve de Unutulmuş Bir Özür

Uzun zamandır bir özür borçlyum aslında size. İstanbul'da yaşayan insanlara nasıl olurda Taksim'deki kitap fuarından bahsetmem ben. Hem de hergün gittim. Hem de hergün mutlaka aldım kitap. Hatta kitap bile sattım. Kitap fuarı dediğimde aslında sahaf fuarı. Özür gerektiren yanı da bu ya. Yeni çıkan şeyleri bulmak kolay, eskileri bulma fırsatını kaçırttım size özür dilerim...

Oradan aldığım kitaplardan biri. Cemal Süreya'yı şair olarak biliyoruz ya biz, sadece de şiir kitapları var biliyoruz niyeyse. Oysa ki Adam Yayıncılık 1982 yılında '' Günübirlik '' diye bir kitabını yayınlamış Cemal Süreya'nın. Ger.çi yky 'de yayınladı daha sonra. Neyse... Kitapda 1975-76 yılları arasında Politika dergisinde yazdığı deneme yazıları var. O zamanlara bir de Cemal Süreya'nın gözünden baktım. Keyifli bir kitap tabiki. Zaten kitabın daha ilk başlarından bir yazısının sonunda şöyle birşey diyor;

'' Çünkü şiir dili, genel dilin, günlük dilin süslüsü ya da soylusu değildir. O dilin düpedüz kendisidir... ''

İşte dedim budur !

Sonra kitabın ilerleyen sayfalarında Şair'in ne olduğuna dahil birkaç sözü var. Alında kitabın her sayfasında birçok şey var ama insanın tadının damağında bırakılması hoşuma gidiyor. Bende bırakacağım ki gidin bulun alın bu kitabı. Güzel olanda budur zati. O yıllardaki edebiyat dünyasına bir de O'nun gözünden bakın. Özellikle de birçok ismin nasıl bugünlere gelememiş olmasına, kaybolmuş olmasına veryansın edeceksiniz...

'' Önce şairin işini özetleyelim; şair, gerçeği olduğu gibi, hatta olduğundan daha gerçek, daha tam, daha güzel, daha çirkin, daha coşturucu, daha yalın, daha karışık, daha aydınlık gösteren adamdır... ''

Ne kadar güzel özetlemiş. Şair her yönden bakabilen adamdır işte. Benim de birgün olmak istediğim budur. Teşekkürler Usta...

İyi pazarlar hepinize
Sağlıcakla