Cam parçası

Aslında kimi zaman yalın ayak koşacak kadar çok seviyorum hayatı. Kaldırımı hissedeyim diyorum. Soğuk mu yoksa sıcak mı? Yoksa adını nerden aldığını hala kestiremediğim o garip kelime; ılık m ? Yürüyorum sonra, yürüyorum, yürüyorum... Yürümelerim zaten hiç bitmiyor benim. Sonra yerde ki bir cam parçası ayağıma batınca bütün işler değişiyor.

Oysa ki çöpçüler görevini yapmış ve geceden temizlemişti yolları. yine de biri geliyor, sırf birileri acı çeksin diye atıyor işte o camı yere. Ne zaman ki artık her şeyin yoluna gireceğini düşünen biri, -ya da onu geçelim- ne zaman ki hiç bir şeyin yoluna girmemesinden bıkmış biri o cam'a basıyor, işte her şey yine kan kırmızı oluyor.

üstadım insanın gerçeği görmesi için illa ki acı mı çekmesi gerekiyor ?

Yorumlar

  1. İnsan hayatı öyle boktan birşey işte Zekom..
    Kendini en rahat hissettiğin an gelir bulur seni bu lanet acı..
    Hani vazgeçersin ya sağına soluna bakmaktan işte o vakit puşt zulasında türeyen bir acı pıhtısı gelip yapışır tenine..
    ve insan öğrenir yavaş yavaş acıya gülmeyi sessizce.

    YanıtlaSil
  2. Şimdi ben tam yorum yapacakken yorum tarihine bakınca bir an durakladım:))

    İnsanın gerçeği görmesi için illa bir sarsılması gerekiyor malum sert yemeden uyanmayan güzel varlıklar olunca, acı da bu görevi süper yerine getiriyor sağ olsun(:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dikkatli biriymişsin. önceden paylaştığım eskide kalmış bir yazıyı tekrar gün ışığına çıkardım hepsi bu :)

      Sil
  3. Üniversitede hep bize söylerlerdi. En güzel öğrenme yolu 'yaşayarak ve yaparak öğrenme' diye. Cam kırığının olduğunu söylesem ne yazar? İnsanoğlu meraklıdır. Bilgisayar değiliz ki yükleyelim bilgiyi olsun bitsin. İllaki o acı nasıl birşeymiş diye merak edecek. (Kaşınacak bi tarafları) Sonra basacak o cama...

    Yoksa olmaz bu çocuk...

    YanıtlaSil
  4. demekki hayata yalın ayak yürümeye cesaret edebilecek kadar güvenmemek gerek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. korkaklık olmaz mı bu da

      Sil
    2. ''Tedbir'' dersek kulağa daha hoş gelebilir.
      (:

      Sil
  5. acı çekmeyi bile göze alarak yalın ayak yürüyecek olanlar da var.
    bazılarına göre aptallık ama.. bence yaşamayı değerli kılan da bu sanırım.

    ayağına cam batmasa da hiç yalın ayak sokaklarda yürümemiş birine yaşıyor demem ben.

    not: cidden de mecazi anlamda kullanılsa da bir gün boyunca temmuz sıcağında çıplak ayakla yollarda yürümüşlüğüm vardır. ve dünyanın en güzel şeyiydi belki de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayatın iyi tarafı aslında acılara bile alışmamız değil mi ? Acı çekmeden büyünülmüyor. Hele ki o acıyı zamanında çekmezsen çok daha büyük sorunlara yok açabilir.

      Ben her yaz çıplak ayak yürüyorum kaldırımda. Bir gün cam battı bende bu yazıyı yazdım. Bu kadar basit bir hayatım var işte

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyorum Sana Giden Bütün Yollar Kapalı

Orhan Veli'nin ölümü ve mezarı

Dünyanın bilinen ilk şiiri