21 Aralık ve insanın vicdansızlığı üzerine bir yazı

Hava durumuna göre değişken duygularım. Mesela sıcakta mutsuz olamıyorum. O bile terletiyor ya sanırım ondan. Ama şimdi ,dışarısı; yitip giden bir aşkın kalıntıları gibi soğuk, ama güzel...

Güzel yazılarımı hep bu zamanlarda yazmışım. Sanırım İskandinav ülkelerinden birinde doğmalıymışım. Bugün sırf rüzgar yüzüme çarpsın, dudaklarıma kar değsin de artık hangi mevsimi yaşadığını hatırlayayım şu metropolün diye, sakince yürüdüm sokaklarda, botun su çekmiş olmasına aldırmadan. Ve her aldırmayışın sonu tabi ki hüsran, bak işte karın ağrısı başladı yine...

Çocukken, taşa oturma karnın ağrır diyen annenin sözlerini kulak arkası yapardık ama, nasıl bir işlerse bilinçaltımıza oturamazdık o taşa. Karın ağrısından korktuğumuzdan değil, annemizden korktuğumuzdan. Yani başımıza gelecek şeyler daha az korkutur bizi hep insanlardan.

Bak şu 21 aralık olayına çok duygusal cevap vericem. Tüm sevdiklerimle aynı anda ölme fırsatını bulmuşken, yaşayıp acı çekme ihtimalini neden göze alayım? Neden gerçekten de kurtulacak olan bir avuç insanla bir medeniyet kurmaya çalışayım ? Ve şu an Şirince'de olanlar vicdansızlığın en büyük boyutu değil mi? Orada durup diğer insanların ölüşünü beklemek...

Böyle zamanlarda askerde iken ölmekten çok nöbette yanımdaki arkadaşımın öleceğini görmekten korktuğumdan, daha çok silahıma sarıldığım anlar geliyor.. Öyle boktan bir hayat işte. O hayat ki seni yaşamak için silaha sarılmak zorunda bırakıyor. Bu da hayatın vicdansızlığı...

Haberlerde ayağında terlikle okula giden bir kızın dramını, resimlerini gösteriyorlar. Onu öylece alçaltıyorlar orada. Ve biz oturup anca vahlanıyoruz. Neden? Aslında benim anlamadığım okulda sadece neden o kızın 50 liralık bir ayakkabıya sahip olamadığını düşünüyorum. Onca hoca,esnaf, aile, akraba. Bir gün geliyor hakkaten hiçbiri mi işe yaramıyor yoksa bu da onların vicdansızlığı mı ?

Bilmiyorum daha ne kadar mutsuz olabilirim...

Yorumlar

  1. ya da sıcak ülkelere göç etmelisiniz...

    YanıtlaSil
  2. Maya zırvalığı iyice baydı, o değilde orda deprem olsada millet biraz tırssa çok gülerim ;) Terlik mevzusu ise iNSANLIK BİTMİŞ diyorum, kurta sormuşlar; ensen neden kalın diye kendi işimi kendim gördüğüm için demiş. Kimseye kimseden fayda yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. böyle de düşünmemeli ama. biraz faydalı olmalı

      Sil
  3. "biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar" diyelim biz emrah, kopar mı gerçekten? belki birgün, insanların hayatla mücadelesi vicdansızların safına geçmeye çalışmak olmazsa eğer..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. en iyi kıyamet açıklamasını sen yaptın be ablacım

      Sil
  4. inan o akrabalar hiç bir işe yaramıyor. benim anlamadığım haber yapıyorlar bu durumu ama o haber yapan insanların içi hiç acımıyor mu gidip destek oluyorlar mı olsalar dı eminim kendilerini de haber yaparlardı!!! bn destek oldum diye...
    şirince de ki insanlar ahh ne diyim onlara bilmiyorum !!sözün bittiği yerdemiyiz neyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 50liralık bir ayakkabının fakirliği, insanı bu derece rezil etmeye yetmemeli bence

      Sil
    2. kesnlikle öyle ...

      Sil
  5. bunların hiçbiri mutsuz olmamıza neden değiiiil.
    :))))
    hayat bu.
    ama kendi içimizde hep mutlu olmalıyız kiii.
    :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyorum Sana Giden Bütün Yollar Kapalı

Orhan Veli'nin ölümü ve mezarı

Dünyanın bilinen ilk şiiri