şimdi ben bunları neden mi anlatıyorum


                                                          2009- dolmabahçe- tebessüm


Şimdi bir türkü dinliyorum. Çok uzun süredir dinlememeye ve söylememeye yemin ettiğim bir türkü. Ama bozdum işte tövbemi bir eylül akşamında...

Cengiz Özkan'dan- bir ay doğar çalıyor şu anda. Nasıl da anılara büründüm bir bilseniz.

2006 yılında adam akıllı aşık olmuştum birine. Ayrıldığımız gün onun gözlerinin içine bakarak içimden bu türküyü söylemiştim. Kendi kendime '' madem soysuz gönlün bende yoğudu niye doğru yoldan şaşırttın beni '' dedim. Çok şey söyledim içimden ama o hiçbirini duymadı. Öyle gençtim ki gurur aşktan öte geliyordu o zaman. Hayattaki en büyük pişmanlıklarımdan biri bana uzattığı kağıda bakmadan fırlatıp atmamdı. Ne yazıyordu acaba ? Kendimi o an Kadir İnanır filminde gibi hissetmiştim çünkü.

Hani Murathan Mungan diyor ya; bazen ona bişeyle yazarsın.yazar silersin yazar silersin . o hiç birini okumamış olur ama sen hepsini söylemiş olursun- diye öyle hakkatende.

O günler içki denen mereti yeni yeni içmeye başlamıştık. Daha 17-18 yaşında falanım zaten. O yaşıma sığmayacak bir ton sorumluluk ve sıkıntı yüklemişti zaten hayat. Ama aşk kaç yaşında olursan ol bütün sıkıntıların önünde geliyor işte...

Bir akşam yine içip içip ( iki kere içip dediğime bakmayın yeni başlamışım ya bir birada sarhoş olmuşum ) her zaman takıldığımız sokağın duvarına koca harflerle; madem soysuz gönlün bende yoktu niye doğru yoldan şaşırttın beni yazmıştım.

Sonra sabah kalktım yine gittim sokağın başına. Yine onun oradan mecburi istikamette geçeceği saatlerde gizlenmiş bekliyorum. Sonra geçti o tabi oradan. Yazıyı gördü anladı ki ona yazılmış, durdu biraz baktı baktı gitti. Sonra gittim nalburdan koca bir boya alıp tüm duvarı tertemiz boyadım. Arkadaşta geldi üstüne viva sosyalizmo yazdı.

Bunları neden mi anlatıyorum. Çünkü o gün benim korkularımın gelecek kaygılarımın başadığı gündü. O günden beri ilişkiler konusunda hiç becerikli olamadım. Beni sevenleri sevemedim. Benim sevdiklerimde beni sevmedi. Arada karşılıklı birbirimizi sevsek de durumlar el vermedi. Lan diceksin yaşın kaç başın kaç hangi ara oluyor bunlar diye ama oluyor işte. nasıl oluyor anlamıyorum ama oluyor gerçekten de.

Yani o, o gün beni türlü bahanelerle bırakıp gitmeseydi, ben; aşkı yazmakla kalmıyıp yaşamayı da deneyecektim. Bazı deneyimler acı verir insana; önüne duvar olur kurulur ve sen her defasında o duvara çarpar geri dönersin. Ya kırarsın o duvarı birgün ya da vazgeçersin herşeyden. Duvarın arkasında ne olduğunu merak etmeyi bırakırsın artık.
şimdi ben bunları neden mi anlatıyorum
vallahi ben de bilmiyorum.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyorum Sana Giden Bütün Yollar Kapalı

Orhan Veli'nin ölümü ve mezarı

Dünyanın bilinen ilk şiiri