Ay dont sipik ingiliş be abla
Uzun zamandır neden pek yazı yazamadığımın farkına vardım. Çünkü önceden en çok zevk aldIğım şeyi yapmıyorum. İnsanları izlemiyorum. Ayrıntıları gözlemlemiyorum.
Sen bir ekmeği yerde görürsün, bense onu alıp üç kere öpemek suretiyle alnına koyan çocuğun gelmesini beklerim.
Bugün işimde son günümdü. İşsizim artık. Yaptığım iş nedeniyle altımda şirket arabası vardı 1 yıldır. Bir yıldır halkımın arasına toplu taşımaya binmemişim. Tam bir insan zahiyatı. Rezillik başka bir şey değil. Ama dünyadaki türlü türlü insanlarda burada işte. Bugün tramvayda giderken aslında en güzel yazılarımı burada yazdığımı farkettim. Ben bu düşüncelerle ayakta beklerken karşımdaki adam ingilizce birşeyler söyledi bana.. Arada bir, steyşın, yusufpaşa, çenç kelimelerini seçebildim. O an Aksaray'daydık, yılların Amerika'lısı edasıyla ;
-nonononononono ( birsürün no yu peş peşe söyleyince insan ingilizce konuşuyormuş gibi hissediyor. ) next sıteyşın
- oo tenkyu
O an havam süper tabi. Hatta çevremdeki bir iki kızın beni süzdüğünü bile hissettim. Eeee yakışıklıyım, ingilizce de var. Parası da vardır bunun ingilizce biliyor demişlerdir.
Tam durağa geldik baktım bunlar inmiyor. Dedim ''this steysşın la'' Halbuki bu cümleden sonra yine bir teşekkür eder inerler sandım ama bayağı uzun cümleler söylediler. Dinledim arada hiç tanıdık kelime yok. Demekki izlediğim altyazılı filmlerde dikkatimi çekmemiş o kelimeler. Dedim ''lidıl ingiliş'' Kadın yine bir şeyler söyleyince ''ay dont spik ingiliş be abla..' dedim kendimi daha fazla örseletmemek için.
Sonra hemen bebenin biri geldi hop saydırdı ingilizce birşeyler, turistler mutlu mesut indi. Bildiğin ezdi beni. Az kalsın dicektim ''du yu spik kürdiş? What cevabına da hemen ''guzu keri '' lafını yapıştıracaktım ama neyse.
Sırf şu turistlerin işi görülsün diye ingilizce kursuna gidicem. Valla lan.
Sen bir ekmeği yerde görürsün, bense onu alıp üç kere öpemek suretiyle alnına koyan çocuğun gelmesini beklerim.
Bugün işimde son günümdü. İşsizim artık. Yaptığım iş nedeniyle altımda şirket arabası vardı 1 yıldır. Bir yıldır halkımın arasına toplu taşımaya binmemişim. Tam bir insan zahiyatı. Rezillik başka bir şey değil. Ama dünyadaki türlü türlü insanlarda burada işte. Bugün tramvayda giderken aslında en güzel yazılarımı burada yazdığımı farkettim. Ben bu düşüncelerle ayakta beklerken karşımdaki adam ingilizce birşeyler söyledi bana.. Arada bir, steyşın, yusufpaşa, çenç kelimelerini seçebildim. O an Aksaray'daydık, yılların Amerika'lısı edasıyla ;
-nonononononono ( birsürün no yu peş peşe söyleyince insan ingilizce konuşuyormuş gibi hissediyor. ) next sıteyşın
- oo tenkyu
O an havam süper tabi. Hatta çevremdeki bir iki kızın beni süzdüğünü bile hissettim. Eeee yakışıklıyım, ingilizce de var. Parası da vardır bunun ingilizce biliyor demişlerdir.
Tam durağa geldik baktım bunlar inmiyor. Dedim ''this steysşın la'' Halbuki bu cümleden sonra yine bir teşekkür eder inerler sandım ama bayağı uzun cümleler söylediler. Dinledim arada hiç tanıdık kelime yok. Demekki izlediğim altyazılı filmlerde dikkatimi çekmemiş o kelimeler. Dedim ''lidıl ingiliş'' Kadın yine bir şeyler söyleyince ''ay dont spik ingiliş be abla..' dedim kendimi daha fazla örseletmemek için.
Sonra hemen bebenin biri geldi hop saydırdı ingilizce birşeyler, turistler mutlu mesut indi. Bildiğin ezdi beni. Az kalsın dicektim ''du yu spik kürdiş? What cevabına da hemen ''guzu keri '' lafını yapıştıracaktım ama neyse.
Sırf şu turistlerin işi görülsün diye ingilizce kursuna gidicem. Valla lan.
Halkın arasına hoşgeldin..
YanıtlaSilvelkam zekooo !
eyvallah
Silkanka olur öyle şeyler bazen bende anlamıyorum bazı şeyleri şiveden olsa gerek :))
YanıtlaSildemi. artvince konuşsalar halbuki .d
SilBoşver la :d
YanıtlaSilKredi kartıyla hesap ödeyip nakit bahşiş bırakan bi başbakanımız var. İngilizce bilmesek de olur yani :d
yuh nerelere bağlamışsın .d
SilTuristler o çocuğu unutur ama seni unutmaz :))
YanıtlaSil