Fakirler ölmesin

                                                          mardin 2010

Önceki yazılarımda ara ara bahsediyorum askerlik anılarımdan ve orada yaşadığım zorluklardan. Güzel yanları da oldu tabi ama insanın 15 ay boyunca sosyal yaşantısından, ailesinden ve iş hayatından uzaklaşmasına karşı oldum hep. Bir de eli daha oyuncak silah tutmamış kişilere silah verilip ölüme yollanması da zaten akıl karı iş değil. Hani soruyorum ya hep, vatanı koruyanları kim koruyacak diye, mevzubahsim yine o...

Malum bedelli askerlik çıkıyor. Zenginler ve ağaların oğulları zaten araya bazı hatrı sayılır kişileri sokarak rahat askerlik yapıyor. Eee şimdi de para verip hiç yapmayacak. Oldu mu bu ?


Vicdan-ı red konuşuluyor bu günlerde. Başından beri de derim yapmak isteyen yapsın askerliği istediği kadar. Devlette güzel bir para versin geçinelim gidelim. Diğer ülkelerde olduğu gibi... Zorunlu silah tutup kurşun sıkmak, bir gece karanlıkta ölelim diye davul zurna ile uğurlanmak yalnız bizim ülkemizde vardır.

Etrafımda var binlerce, asalım keselim vuralım edelim diyen insanlar. Ee alın onları askere gitsin çarpışsınlar aslanlar gibi değil mi ? Ama ben askerde çok gördüm asıp kesip silah sesi duyunca korkudan bacakları titreyen. Kızmıyorum, kınamıyorum da! Ama çakma erkeklik yapmaya gerek yok. Tabi erkeklik ölümden korkmamak ise...

Neyse vicdan-ı red'e karşı değilim. Askerliği tamamen kaldırsınlar umrumda olmaz. Ben 15 ay yaptım sen de yap demem kimseye. Ben intihar etsem millette mi edecek banane değil mi ? Ama bedelli askerlik olayı çok saçma bir olay. Çıkması tam bir hata. Hem neyin bedeli bu ? Bildiğin başkasının canını bir başkasına satıyor devlet. Fakirler daha çok ölsün diye yasa mı çıkarılır hiç ?

Zenginin malı zühürdün çenesini yorardı belki ama canını almazdı
vicdanım paralı askerliğe red diyor

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Biliyorum Sana Giden Bütün Yollar Kapalı

Orhan Veli'nin ölümü ve mezarı

Dünyanın bilinen ilk şiiri